Sayın Kaymakamımızdan Cumhuriyetimizin 100. Yılı Kutlama Mesajı
Büyük Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarının, halkımızla omuz omuza yürüttüğü mücadelenin sonunda kurulan, Türkiye Cumhuriyeti’nin 100. Yaşını en içten duygularımla kutluyorum.
Milletçe birlik ve beraberliğimizin büyük bir coşkuyla kutlandığı bugün, devletimizin var olması ve güçlü bir şekilde gelişmesi için ortak değer ve inançlarımızın çerçevesinde güçlü bir şekilde birleşmemiz gereken gündür.
Dünyanın en pahalı ve en kıymetli toprakları olan aziz vatanımız üzerinde, bu büyük milletin, cumhuriyet idaresi ile beraber, hür ve bağımsız, bir ve bütün olarak, dünya durdukça yaşayacağına olan inancım tamdır. Yaşadığımız topraklar tarihin her döneminde; politik, stratejik ve ekonomik açıdan her zaman bir cazibe merkezi konumunda olmuştur. Bu bağlamda; yaşadığımız bu değerli topraklarda var olabilmenin, gelişebilmenin, güçlü ve refah içinde yaşayabilmenin temel koşulu birlik ve beraberliğimize sahip çıkmaktır.
Zaman atalarımızdan teslim aldığımız mirası geleceğimizin mimarı olacak olan gençlere en iyi şekilde teslim edebilmek için gayret gösterme zamanıdır. Bunun yolu ise geçmişimizden ders çıkarıp geleceğe yönelik bakış açımızı geliştirmekten geçmektedir. 19 Mayıs 1919 tarihinde Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK’ün Samsuna ayak basmayla ilk kıvılcımını alan bağımsızlık ateşi kısa sürede tüm ulusu sarmış ve tüm Dünya, tarihte benzeri görülmemiş kahramanlık destanlarına şahitlik etmiştir. Anadolu; Batıda Yunanlılar, güneyde İngilizler ve Fransızlar, Doğu Anadolu’da ise Ermeniler tarafından işgal edilmişken. Bu şartlar altında savaşı yürüten Türkiye Büyük Millet Meclisi, Batı Cephesinde 1. Ve 2. İnönü, Eskişehir ve Kütahya, Sakarya ve Büyük Taarruz Muharebeleri sonucunda Yunanlıları yurttan atmış; Antep, Maraş ve Urfa gibi şehirlerimiz ise İngiliz ve Fransızlardan temizlenmiştir. Ermeniler ise Kazım Karabekir Paşa tarafından Gümrü’ye kadar sürülmüş, Gümrü alınmış ve Gümrü’de Ermenilerin bir daha Doğu Anadolu’da hiçbir hak iddiasında bulunamayacakları taahhüdü ile Gümrü Anlaşması imzalanmıştır. Bu savaşlarda topyekûn bir millet olarak beraberce mücadele edilmiştir.
Bu savaşlarda kadınlar eşlerini, anneler çocuklarını, geriye dönecek mi diye düşünmeden cepheye göndermiş bu da yetmemiş bizzat kendileri de cepheye koşmuştur. Adlarını hayırla ve rahmetle anacağımız Nene Hatunlar, Halide Edipler, Kara Fatmalar, Şerife Bacılar, Gördesli Makbule Hanımlar, Halime Çavuşlar gibi kadınlar, kadın kahramanlar da savaşlarda önemli rol oynamışlardır. Kurtuluş Savaşının ardından 29 Ekim 1923’te milletimize en yakışan rejim olan Cumhuriyet idaresine geçilmiş, Cumhuriyet Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde oy birliği ile kabul edilmiş, aynı gün Mustafa Kemal Atatürk Cumhurbaşkanı seçilmiştir.
Cumhuriyetimizin ilelebet daha güçlü bir şekilde büyümesi için bizler, bizi biz yapan yüksek değerlerimizi daha yüksek bir sesle haykıracağız. Tarih boyunca olduğu gibi Ay yıldızlı bayrağımızın altında milletçe, bu güven ve istikrar ortamını koruyarak birlik ve bütünlüğümüze, huzurumuza, barışımıza ve kardeşliğimize sahip çıkmaya devam ederek hep birlikte geleceğe daha bir güvenle bakacağız. Dünya milletleri ailesinin eşit haklara sahip şerefli bir üyesi olarak, Türkiye Cumhuriyeti’nin ebedi varlığı, refahı, maddi ve manevi mutluluğu için var gücümüzle çalışmaya devam edeceğiz.
Bu duygu ve düşüncelerle Cumhuriyetimizin 100.yılını bir kez daha kutluyor; tarihimiz boyunca, bu toprakları vatan yapabilme şevkiyle canını veren aziz şehitlerimize, gazilerimize, şanlı ecdadımıza ve vatanımızın her bir karışında kan ve ter döken tüm kahramanlarımıza rahmet, minnet ve sonsuz şükranlarımı sunuyorum.
